Salı, Mayıs 31, 2011

YALOVA


Ne zamandır aklımda gidemedim diye kendimi yediğim ağaç müzesi ve Yalova ve yine her türlü sözü verip çocukluk etmeyi ihmal etmediğin bir gezi daha. Başlarken herşey hep iyide yoruldukça ve ilgini çeken şeyler azaldıkça su koyan Eylül kuzusu.

Aslında bir yere kadar haklısın benim yaşına göre ilgimi çeken durumlarla seninkiler aynı değil ama halinden hoşnut olmamak gibi şiddetle ilerleyen bir durum söz konusu bu aralar ve bu Karaca Fidanlığını gezerken kurbayı görümcem diye inat etmene bizi gezdiren bayana tuhaf laflar söylemene katlanabilmem demek değil.Sensiz gitmeyi bi öğrenebilsem ahhh neyse bunları bıraktım unutamadığımız yemeğe geldim sen onca dünya güzeli yeşilliğin içinde gez gel eve babaya çataldan akmayan yoğurdu anlat.Ama haklıydın ne diyim baştan sona lezzet içeriyordu mönü:))





Birazda Yalova merkezde gezelim dedim çay, deniz, çarşı gezisi.Dondurma faslına kadar herşey iyiydi.Her zaman ki gibi bir dükkana girmemle itiraz edemeyen ama dikkati üzerine çekecem diye hareketlenen Eylülün başına geneller geldi.Çok şiddetli bir şekilde kafanı yüzününü yarısı hasar alacak şekilde çarptın.O ne sesti anında renk atan alnın, acılı göz yaşların ve korkmuş ağlayan kızım; gözün kaşın sarkı verdi.İnsanın yabancı bi şehirde kazaya maruz kalması günlerden pazar olması telaşı ikiye katlıyor ama sukünet bana yardımcı oldu bir parça buz korkusu dinen Eylülle dönüş yolu bize gözükmüştü.
Sezonun açılmaması sebebiyle eksik bir gezi oldu gidiş yolunun kısa olmaması geçirdiğin küçük kaza ve yorgunluk derken buda bitti.

İZNİK

Pazartesi, Mayıs 30, 2011

ANAOKULU GÖSTERİN

Sahnelerin kaprisli yıldızı EYLÜL..Ne zamandır hummalı ve çok gissli bi çalışma devam ediyor anam ağzında bi sıkı bende pek kurcalamadım hakkatten süpriz olsun diye "Hoşgeldiniz hoşgeldiniz eliniz boş geldinizden "gari öteye gidemedik.Masraflar yapıldı kıyafetler alındı ama gel gör ki Eylül her zaman ki Eylül giyinme , hazırlanma ve süslenmeye itiraz eder durumda.Bu hal oluyor sende yeni bir olay karşısında girişkenlik donuyor ve kenara çekiliyorsun hiç bir ikna çabasıda seni çözmüyor neyse teyzen bi yandan sena bi yandan halletmişler seni sanatçı kaprisi diyelim biz:)

Şiirler, dans gösterisi,tiyatro, sadece kızlara ait kelebekler vs. ve aradaki slayt gösterileri.ÖNCE teyzen, sonra Ananen ve tabiyki ben gözyaşlarımız tutabilirmiyiz.Sena ablanda diyorki ya ne oluyor anne neden ağlıyorsun ama ya siz hepiniz ağlıyorsunuz.Eee anne olunca ağlayan ağlayana.
Dans gösterisinde kavalyen Reşatı (nam-ı diyer kedimizin isim babası) çeneden tutup beni döndürmen lazım deyişin, sırf kızlarla olan kelebek dansında grup dağılınca yönetmeye çalışman çok güzeldi.Başarısızlığa daha doğrusu düzensizliğe hiçte tahammülün yok maşallah.



Sonradan öğretmenin Esma Hanım dedi sizin Reşatla dansınız çok beğenilmiş.İşte buda hatıraların arasında yerini almış oldu. Seneye Allahın izniyle okul yoluna başlıyoruz.