Perşembe, Şubat 17, 2011

BU SEFER HEP BERABER

Mart/2011 etkinliğimizi ma aile düzenledik.İstikamet Taksim.Trene geç kalacaktım nerdeyse sen Teyzen ve Sena ile onlardan geldin.Bu kayıtta senin gözünden İstanbul olacak tabiyki.Ama bu sefer sen değil ben trende baydım. Ve Haydarpaşa... benim en çok sevdiğim yapı.Deli gibi rüzgar esiyor aman Allahım ve sen tuvaleti beğenmeyip girmiyorsun Kadıköy meydanında artık sıkışmışsın ve koşuyoruz.Her zaman ki sahne zamanında yapılmayan wc'nin intikamı.Vapur ve Beşiktaş iskelesi.Teyzenlerde görsünler diye gözlerimin hep döndüğü Kabalcıda ilk alış-veriş arızanı çıkıyorsun.Manasız tırtıla 7tl veriyorum.Bunları ilerde senden çıkarmayı planlıyorum ona göre:)
Taksimde harika indirimlerle bezenmiş vitrin ve dükkanları gezmek senin için hiçbirşey demek haklısın neyse ki sadece bir kaç dükkan.Ama birinde ışıklandırılmış harika bi alanda kocaman bir "E" harfini kaçıramazdım. Aslen "yasak" demeseydiler burdan harika kareler çıkardı ya buda hoş oldu.




Galatasary Lisesi şuan sana pek birşey ifade etmiyor ama önündeki melekler iligile hemen çekti tabiyki.



Anne: Eylül ben mi meleğim yoksa bu abla mı?
Eylül: Bu abla? ayıp oluyor ama Eylül hani annen bir melekti
Yalnız fotoğraf çekimlerinde Sena ablanı fena delirttin kızımı sadece onun olduğu bi karede görüntüleyene kadar akla karayı seçtirdin yani. Birde o ne yaparsa sende yapmazmısın.Sena demesin ki teyze beni sadece şurda çeksene mümükünü yok seni teyzen oyalamasa ne mümkün onları anne-kız yada tek başına çekmek.


Bir yemek arasını çoktan hak ettik en çok mutlu olduğun an bu galiba neden? mönüde midye dolma ve tava var. Eee İST-TAKSİM hattında balıkçılar Çarşısında en haklı yemek Sena ablan bu şıktan hoşlanmasada Teyzen ve ben ruhumuzu teslim etmek üzereyiz sende ilk yediğin midye tavadaki sostan hoşlanmadın bir dahakine fikrin değişebilir belki; ama sarımsak pek hoşuna gitmeyen bir lezzet en azında şu anda.


Aslında bu ilk kilise ziyaretin değil ama ibadeti içinde devam ilk kilise olduğu için nereye geldiğini sorgulaman hakkın. Teyzen biraz anlatmaya çalışıyor. Mumları sorunca sen insanlar dilekleri olsun diye yakıyorlar aynen pastadaki mumları üflemeden "dilek tut" dememiz gibi diyor.Sende o zaman bütün mumları üfleyelim diyorsun.Ve ekliyorsun dışarı çıkalım ben burayı sevmedim.
İnci pastanesi ve profitolünü yemeden annen geri döner hayır.Kapısı önünde kendinden geçiyorum ne yazık ki İnci pastahanesinin tarihine tanıklık edemiyeceksin kapatıyormuş ve ben nasıl bir hata yaptıysam bir fotoğ karesi almamışım.Damağımda yayılan o harika tat beni esir alıyor ben ne yapayım.
Dönüş yolu otobüsle tv seyretmek için mutlu çocuk daha onca görülecek yer tabiyki sana fazla birşey ifade etmezken tv yolculuk senin için harika birşey sende haklısın ama pilin ne yazık ki bu sefer kocaeli sınırlarından sonra koltukta uyuyorsun ve allah razı olsun yan koltuk yerinde değil.
Bu sefer ki gezimizde böylece hatıralar arasında günlüğüne girmiş oluyor.seni seviyorum kara kuzu.

Hiç yorum yok: